Uygulamalar
Liposuction
İnsan vücudu aldığı hiçbir gıdayı boşa harcamamaktadır. Eğer kullanamıyorsa, ihtiyaçtan fazla alındığı hallerde metabolizma bu maddeleri ileride enerji ihtiyacı olarak kullanmak üzere depolamaktadır. İnsan vücudunun bu metabolik refleksleri eski çağlarda gıdasız kalmaya yönelik olarak geliştirilmiş savunma mekanizmalarıdır. Günümüz modern toplumlarında ise gıda maddeleri çok kolay ulaşılabildikleri ve özellikle çok enerji veren ürünler daha kolay ve daha ucuz oldukları için bu metabolik özellik istenmeyen yağların birikmesi ve kişinin dış görünümünün bozulması sorunlarına yol açmaktadır. Kişi bazen fazla kilolarını vermekte ama yine belli bölgelerde istediği forma ulaşamamaktadır. Bu durumlarda yağ aldırma uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar verebilmektedir. Bu ameliyatlar insan vücudunda deride kesilerle yapılmamakta sadece küçük kanüllerle 1–2 mm lik delikler kullanılarak yapılmakta ve istenmeyen izlere neden olmamaktadırlar. Liposakşın neredeyse iz oluşturmayan bir girişlimdir. Bu özelliği nedeniyle estetik cerrahinin sık uygulamaları arasındadır.


Bu yöntemin hastalar için memnun edici özellikleri; kilo vermeyle düzelmeyen bölgesel birikimlerin alınması, vücutta dikiş izi olmaması, ameliyattan sonra çabuk iyileşme, çok fazla ağrı oluşturmaması, güncel hayatına çabuk dönmesi şeklinde özetlenebilir. Bu ameliyatlarda insan vücudunda deri altında birikim gösteren hemen hemen her yağ dokusu alınabilmektedir.

Ameliyat öncesi

Doktorunuz tarafından sizin şikâyetleriniz dinlenerek hangi bölgelerde fazlalıklar olduğuna karar verilir ve deri dokusunun elastikiyeti muayene edilir. Unutulmamalıdır ki deri elastikiyetinin çok kötü olduğu bölgelerden eğer çok fazla yağ alınırsa burada deri fazlalığına bağlı dalgalı deri görünümleri oluşabilecektir. Bu tür hastalarda bacaklarda veya karın bölgelerinde izleri gizleyecek şekilde bazı kesiler yapılarak germe uygulamalarının yapılması gerekli olabilmektedir. Bu hastalarda ancak bu şekilde daha formda bir karın veya bacak görünümü elde edilebilmektedir.
Muayene sırasında yağ fazlalıkları tespit edilerek gerekli ölçümler yapılır. Örneğin bacak kalınlıkları ölçülür, basen çevresi ölçülür bu ölçümler daha sonra incelmenin ne kadar olduğunu takip etmek için cerrahınıza gereklidir. Ameliyattan önce bazı kan testleriyle bu girişim için uygun olup olmadığınız araştırılır. Önemli başka bir hastalığınız varsa bunu doktorunuza aktarmalısınız.
Bu ameliyatlarda kişinin mevcut kilosunun yaklaşık % 8 i kadar alınabilmektedir. Çok yüksek miktarlarda alınması önemli riskleri beraberinde getirir. Hastadan alınan her yağ dokusunun içerisinde belli miktarda kan da geleceğinden çok yüksek miktarlar ciddi kan kayıpları anlamına gelecektir. Bu ve birçok başka nedenlerle bu ameliyatlar kişinin kilo vermesi için yapılamazlar ancak bölgesel şekillendirme veya bölgesel incelme için yapıldıklarında oldukça güvenli sağlıklı ve iyi sonuç verirler.

Ameliyat teknikleri

Plastik cerrahide ameliyat teknikleri zaman içerisinde hızla değişirler ve bu değişimler daha iyi sonuçlar, daha az travma ve ağrı, daha hızlı iyileşme gibi sonuçları beraberinde getirir. Liposakşın uygulamaları da zaman geçtikçe sürekli değişmektedir. Önceleri kalın kanüllerle kuru tekniklerle yapılan bu uygulamalarda ameliyat sonrası dalgalanmalar da dahil birçok sorunla karşılaşılabilmekteydi. Daha sonra ıslak teknikler ortaya konarak birçok sorun giderilmiştir. Günümüz modern liposakşın ( yağ aldırma) tekniğinde yağ dokuları alınmadan önce bu bölgeye bazı özel sıvılar verilir bunlar hem kanama damarlarını büzerler hem de yağ dokusunun sıvı portakal suyu gibi bir forma dönmesine neden olurlar. Bu sıvıların diğer bir avantajı içlerine eklenen ve ağrı duyusunu azaltan lokal anesteziklerdir. Bu ilaçlar o bölgede geçici de olsa ağrı sinirlerini bloke ederler ve hastanın en çok ağrı duyacağı ilk saatlerde hastanın rahat etmesini sağlarlar. Bu ıslak tekniklerde (tümesan; wet, süperwet) olabildiğince ince kanüllerle (ince metal borucuklar) küçük deliklerden girilerek yağ dokuları yarı sıvılaşmış şekillerde alınır.
Yukarıda anlatılan teknik günümüzde adı geçen birçok tekniğin (liposkalpçır, lazerle yağ alma, ultrasonik liposakşın vb… ) temelini oluşturan ana yöntemdir. Hangi cihazı ya da yöntemi kullanırsak kullanalım sonuç olarak yağları bir şekilde dışarıya alırız. Basında veya net te en son teknoloji veya en yeni cihazlarla çok mükemmel sonuçlar gibi yayınlara sıklıkla rastlamaktayız. Gerçekte yukarıda anlatılan klasik tekniğe göre mutlak olarak üstün olan bir cihaz ya da teknik henüz ortaya konmamıştır. Bu nedenle bu yöntem ya da cihazlardan bir mucize beklenmemeli alınacak sonucun çoğu hasta için neredeyse aynı olacağını hatırlatmak istiyoruz. Biz seçilmiş hasta gruplarında bazı yeni cihazların yararlı olabileceğini düşünüyoruz.

Genellikle yöntem ne olursa olsun ameliyattan sonra hastalar 4-6 hafta kadar korse giyerler. İlk haftadan itibaren hastalarda günlük yarım saatlik veya bir saatlik yürüyüş yapmaları istenir. Bazı hastalarda LPG veya benzeri bazı masaj uygulamaları iyileşmede ve iyi sonuç almada yardımcı olabilmektedir. Bu hastalarda ilk hafta sonunda bu yardımcı teknikler başlanabilmektedir. Ancak unutulmaması gereken LPG veya benzeri uygulamalar mutlak gerekli veya zorunlu değillerdir, bazı hastalarda koşular uygun olursa tavsiye edilir.

Ameliyat sonrası hasta memnuniyeti

Liposakşın uygulanan hastalar ameliyattan sonra çoğu kez fazla ağrı duymazlar. İlk gün istirahat etmesi istenen hastalar daha sonra kendi normal hayatlarına kademeli olarak dönerler. Deri altından alınan yağlar vücutta ilk anda bir boşluk oluştururlar. Bu boşluk vücut tarafından sıvılarla doldurulur sonuç olarak ameliyat sonrası ödem dediğimiz şişlikler oluşur. Bunu engellemek için ameliyat sonrasında daha hasta narkozdan bile uyanmadan basınçlı korseler giydirilir. Bu korseler şişliklerin aşırı derecede oluşmasını engellemekler kalmayıp, kanamayı kontrol altına alır, ayrıca yağ dokularının üstüne belli bir miktarda basınç uygulayarak ameliyatta alınan yağlara ilave olarak geç dönemde de başka yağların yakılmasına katkıda bulunurlar. İlk haftalarda korse giyilmelidir. Hasta eğer ameliyattan sonra örneğin bir geceye katılacak ve ince elbiseler giymek zorunda kalacaksa belli saatler için korsenin çıkarılmasında sakınca yoktur.
Lipsakşın (yağ alma) ameliyatlarından sonra pansumanlar yoktur. Hasta ilk 2 gün içerisinde bir defa kontrole çağrılır ve eğer problem yoksa 3. günden itibaren banyo yapabilir. Liposakşın (yağ alma) ameliyatlarından sonra uygulama bölgelerinde farklı boyutlarda ve yoğunluklarda bazı morluklar oluşabilir. Bunlar için bazı kremlerle yapılabilecek masajlar önerilir. Genellikle liposakşın (yağ alma) sonrası oluşan morluklar günler içerisinde kaybolurlar. Liposuction (yağ alma) yapılan hastalar yağ alma miktarı ve bölgesine bağlı olarak değişmekle birlikte birkaç gün içerisinde normal işlerine dönebilirler.

Liposakşın (yağ alma) ameliyatlarından sonra ilk 1-2 hafta işlem yapılan bölgelerde şişlik ve ödemlere bağlı olarak incelme fark edilmemekte hatta eskisine göre daha fazla şişlikler olabilmektedir. Bazen hastalar ameliyat oldum bedenim daha da büyüdü şeklinde endişelere kapılabilmektedirler. Bu oldukça sık görünen durum liposakşın (yağ alma ) işlemlerinde doğal bir süreç gibidir. Bir iki hafta sonra hastalar liposakşın (yağ alma) yapılan yerlerde belirgin incelmeleri fark etmeye başlarlar. Bu incelme hastanın durumuna göre yavaş bir hızda aylarca devam etmektedir.
Sonuç olarak liposakşın (yağ alma) hastalarda memnun edici özelliği yüksek olan ve bu nedenle plastik cerrahide sıklıkla uygulanan bir girişimdir. Liposakşın hastalarının unutmaması gereken bir konu ise ameliyat sonrası istenen sonucun hemen ortaya çıkmayacağı bazen tam incelmenin aylar içerisinde ortaya çıkabileceğidir. Bu nedenle yazın tamamını deniz kenarında veya havuz başında geçirecek kimselerin en geç ilkbahar aylarında bu ameliyatlar için uygun gördükleri cerrahlarla görüşmelerinde fayda vardır.